1Kgs.19.7 – Ve RAB’bin meleği ikinci kez geri geldi ve ona dokundu ve dedi ki, “Kalk ve ye, çünkü yolculuk senin için çok uzun.” 1Kgs.19.8 – Böylece kalktı, yedi ve içti; ve o yiyeceğin gücüyle kırk gün kırk gece Tanrı’nın dağı Horeb’e kadar yürüdü. *Gücümüzün kaynağı*. RAB’bin meleği, Tanrı’nın peygamberine uyanmasını ve Tanrı’nın dağına, yani ??? Horeb’e kadar olan bu peygamberin önündeki yolculuğun büyüklüğü amacıyla ‘ekmek ve su’ yemesini söyler. Hıristiyanlar olarak bu gezegende bir amacımız ve kat etmemiz gereken bir yolculuğumuz var, ancak yolculuğun ortasında veya başlangıcında soru ne kadar ileri gidebileceğimiz ve bizi daha güçlü tutan ve sürdürülebilirliği bize garanti eden şeyin ne olduğudur, çıkmamız gereken yolculukta, cevap iki başlık ayetimizde, “uyan ve ye” Tanrı’nın sözünde devam etmeliyiz çünkü bu bizim gücümüzdür. Peygamber kek yedi ve su içti. Kek Tanrı’nın sözünü ve su ruhu temsil eder Tanrı, İncil bize susayan ve içen herkesin gelmesini ve aç olan ve yiyen herkesin gelmesini söyler, çünkü bir insan sadece ekmekle yaşamaz, sevgi dolu Tanrı’mızın ağzından çıkan her sözle yaşar. Peygamber varış noktası olan Horeb Dağı’na kadar gitti, kaderimiz Tanrı’nın huzurundan alacağımız güce tabidir. Aç ruhlarla hareket etmeyelim çünkü hareket edilmesi gereken büyük bir yolculuktur. *Altın Külçe*. Uyan ve ye. *Dua*. Bu söz için sana şükürler olsun Tanrım, ve senin kudretli ????’nun kudretinde yürümeye karar veriyorum.
Leave a Reply